Ni Ce

    HUKUK & DANIŞMANLIK

    MARKA & PATENT  TESCİL

OTOYOL İHLALLİ GEÇİŞ ÜCRET TAHSİLİ HGS OGS

                  HGS ve OGS  - ÖZEL  OTOYOL   İHLALLİ GEÇİŞ ÜCRET  TAHSİLİ

                  2022 yasal düzenlemesi öncesi bir kısım özel otoyol işletme firmaları tarafından ususüzlükler, istismarlar ve davalar konusu olmuştur. Halen kullanıcıların bilgisizliğinden, zayıflığından yararlanmakla istismar konusu yapılmaktadır. 6001 sayılı yasa madde 30/son uyarınca, genel hükümlere göre tahsil öncesi,  en az 15 gün önceden bilgi verilmesi gerekir. Tüketici Hakları ve Kanuna aykırı uygulamalar görülmektedir. 6001 sayılı Kanun yanında somut olaya özgü deliller ve kusur gözönüne alınır. Araç satış ve devir sonrası, ihlalli geçiş bedeli herne kadar önceki araç malikine ait  ve kendisinden tahsil edilecek ise de borç araç plakasında görünebilmektedir.

               Tavsiyem, HGS/OGS  etiketinin kredi kartına bağlanması  veya hesapta para bulundurulması ile hukuki  hakların bilinmesidir.

               Ödemesiz Geçişlerde Yasal Tahsil  Uygulama şekli:
-15 gün içerisinde geçiş ücretini ödeyenlere ceza uygulanmıyor. (6001 sy. madde-30/7 )
-45 gün içerisinde ödeyenlerden, bir katı ceza ile tahsil edilir. (6001 sy. madde-30/5 )
- 45. Günden sonra ise, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza (6001 sy. madde-30/5 son)

Aşağıda ilgili yasa maddesi  bölümleri ile hernekadar 2022 öncesi dava esası olmasına karşın, geniş açıklama içeren,  İstanbul BAM  45.HD. 2021/102E. 2024/52K kararın sunulmasının  bilgilendirici olacağını düşünüyorum.

05/07/2022 tarihli 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7417 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 53. maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 30. Maddesi  5, 6, 7 ve 9. Fıkraları,  yeni eklenen hükümler ile  uygulanması gerekir.

Aynı tarihli yasada, 54. madde ile Geçici 6. madde eklenmiş, geçmişe yönelik uygulaması düzenlenmiştir.

 

KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN   HİZMETLERİ HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası  : 6001          

Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali        (Aynen alındı)

MADDE 30-

(5)     4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Ek cümleler: 1/7/2022-7417/53 md.) Bununla birlikte, bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlerden, ödemekle yükümlü oldukları geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin bir katı ceza tahsil edilir. Ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beşinci günden sonra ise geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza, araç sahibine ücret toplama sistemlerinde tanımlı olan bilgiler doğrultusunda, en az on beş gün önceden kısa mesaj, e-posta, ihbarname, e-devlet bildirimi vb. yöntemlerinden en az biriyle bilgi verilir. Bu tutar genel hükümlere göre tahsil edilir.

(6)    4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.

(7)     Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.

(9)      Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için; beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır.

MADDE 54- 6001 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 6- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kanunun geçiş ücretlerini ödemeden yapılan geçişlere ilişkin olarak verilen veya verilmesi gereken veya bu maddenin  yürürlük tarihi itibarıyla ödenmemiş olan para cezaları ve idari para cezaları hakkında   Kanunun 30 uncu maddesinin birinci ve beşinci fıkralarının bu maddeyi ihdas eden Kanunla değişik hükümleri uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar red ve iade edilmez.

           5 Temmuz 2022       – Sayı : 31887         RESMÎ GAZETE           Sayfa : 35 

 

 

T.C.

İSTANBUL

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ     45.  HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO 2021/102         KARAR NO: 2024/52

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/423            KARAR NO: 2020/376          KARAR TARİHİ: 17/09/2020

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ: 17/01/2024

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait araçların ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçişlerin tutarı ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrine davalı tarafından itiraz edildiğini beyan ederek itiraz iptali ile takibin devamını ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhlalli geçişlerin hangi araçlarla ve hangi tarihte yapıldığını gösteren davacı tarafça sunulan evrakların tam okunaklı olmadığını, KGM sitesinden ceza sorgusu yapıldığında çıkan ihlallerin birbiriyle örtüşmediğini, araç plakalarının tanımlı olduğu HGS ve OGS kartlarının bağlı olduğu hesaplarda otomatik ödeme talimatı nedeniyle sürekli yeterli bakiye bulunduğunu, bakiyelerin yetersiz olduğuna dair banka tarafından uyarı ve mesaj alınmadığını, ihlallerin gerçekleştiği tarihlerdeki banka kayıtlarının celbini talep ettiklerini, söz konusu kayıtlar celp edildiği takdirde bu hususların açıkça görüleceğini, müvekkilinin geçiş ücretleri, cezalar ve faizlerden 2018 yılında gönderilen tek tebligatla haberdar olduğunu, tebligat tarihine kadar kesilen geçiş ücretlerinden, kesilen cezalardan ve uygulanan faizlerden hiçbir şekilde haberi olmadığını, geçiş ihlallerini kabul anlamına gelmemek üzere ücret ve cezalara uygulanan faizin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ihlallerin varlığı tespit edilecek olursa faizlerin 2018 yılında yapılan tebligat tarihinden itibaren başlaması ve hesabın bu yönde yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ''...davalının maliki olduğu araçların davacı tarafından işletilen otoyollardan geçiş yaptığı, bu geçişlerden bir kısmında davalının HGS/OGS hesabında yeterli bakiye bulunduğu, bir kısmında yeterli bakiyenin bulunmadığı bir kısmında ise geçiş anında yeterli bakiye bulunmamasına rağmen sonraki 15 gün içerisinde bakiyenin tamamlandığı, alınan bilirkişi raporundan; geçiş anında HGS/OGS'de yeterli bakiye bulunan geçişlerin toplam bedelinin 5.577,90 TL olduğu, geçiş anında HGS/OGS'de yeterli bakiyenin bulunmadığı ve geçişten sonraki 15 gün içinde de tamlanmadığı geçişlerin toplam bedelinin 9.016,90 TL olduğu bu geçişlere ilişkin cezai işlem bedelinin 36.067,60 TL olduğu, geçiş anında HGS/OGS'de yeterli bakiye bulunmamasına rağmen geçişten sonraki 15 gün içinde bakiyenin tamamlandığı geçişlerin toplam bedelinin 2.194,50 TL olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça bilirkişi raporuna ihlalli geçişlerin hangi gişelerden yapıldığına ilişkin araştırma yapılmadığı gerekçesi ile itiraz edilmiş ise de geçişler yapılırken plakanın okunması suretiyle sistem tarafından otomatik olarak ücretlendirmenin yapılması ve müdahale imkanının bulunmaması nedeniyle davalı tarafın bu yöndeki araştırma talebi yerinde görülmemiştir. Bu kapsamda HGS/OGS'de yeterli bakiye bulunan geçişlerden; davacı şirket tarafından, OGS/HGS hesabında yeterli bakiye olduğu halde davalının dahli ve kusuru olmaksızın davalının OGS/HGS hesabından geçiş ücretini tahsil edememiş olmasından kaynaklanan sorumluluğun davalı tarafa yüklenmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davalının sadece geçiş ücreti olan 5.577,90 TL'den sorumlu olduğu, geçiş anında HGS/OGS'de yeterli bakiyenin bulunmadığı ve geçişten sonraki 15 gün içinde de bakiyenin tamamlanmadığı geçişler bakımından ise davalının bu geçişlerin ücreti ile birlikte 6001 sayılı yasanın 30/5. Maddesi uyarınca geçiş bedelinin 4 katı kadar cezai işlemden de sorumlu olduğu bu kapsamda bu geçişlerden davalının geçiş ücreti olarak 9.016,90 TL'den ve cezai işlem bedeli olarak 36.067,60 TL'den sorumlu olduğu, geçiş anında HGS/OGS'de yeterli bakiye bulunmamasına rağmen geçişten sonraki 15 gün içinde bakiyenin tamamlandığı geçişler bakımından ise ihlalli geçişten itibaren 15 gün içinde OGS/HGS hesabına yükleme yapıldığı halde, davalının dahli ve kusuru olmaksızın davalının OGS/HGS hesabından geçiş ücretini tahsil edememiş olmasından kaynaklanan sorumluluğun davalı tarafa yüklenmesinin mümkün olmaması nedeniyle davalının sadece geçiş ücreti olan 2.194,50 TL'den sorumlu olduğu cezai işlem bedelinden sorumlu tutulamayacağı, davacı tarafça icra takibi yapılırken 12.636,72 TL işlemiş faiz alacağı takibe konu edilmiş ise de davacı tarafça davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden bu alacağı talep edemeyeceği ve davacı tarafça kdv icra takibine konu edilmiş ise de buna ilişkin alacağının varlığına ilişkin delil sunamadığından bu alacağı da talep edemeyeceği, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talep edebileceği..." gerekçesiyle; "1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-Davalının İstanbul Anadolu ...İcra Dairesinin ... takip numaralı dosyasına vaki itirazının 16.789,30 TL geçiş bedeli ve 36.060,00 TL cezai işlem bedeli olmak üzere toplam 52.856,90 TL bakımından İPTALİNE , 3-Alacağın %20 si olan 10.571,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE" karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından ihlalli geçişlerin davalı şirketin hesap hareketlerine göre tasniflenerek, geçişlerin "kayıt yok, yeterli, geçici yetersiz ve yetersiz" olarak gruplandırıldığını, bu gruplandırmaya göre ilk derece mahkemesinin rapora yönelik itirazlarını dikkate almadan "yeterliler ve geçici yetersizler" için ceza alınamayacağına hükmettiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, aleyhe tüm husus ve tespitleri kabul etmemekle birlikte davalı şirkete ait aracın ihlalli geçiş yaptığı sırada OGS/HGS hesabında para olduğu varsayıldığında dahi geçiş sırasında ve sonraki 15 gün içerisinde bankaya sorulması neticesinde "Banka tarafı timeout oldu, OGS’de tanımlı olmayan plaka, kayıt bulunamadı, sistem hatası, ürün bakiyesi yetersiz, ürün kara listede, ödeme talimatı bulunmuyor, Provizyon istek talebinde veri yok, OGS’de tanımlı olmayan plaka, Referans no tekrar geldi, İptal ürün" sonucu ile provizyon cevabının döndüğünü ve neticede müvekkili tarafından alacağın tahsil edilemediğini, hesapta para olsa dahi ödeme yapılmadı ise ihlali geçiş yapanın manuel ödeme yapma sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin ihlalli geçişleri bildirim yükümlülüğü bulunmadığını, temerrüt şartı gerçekleşmediğinden bahisle faiz hesabı yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu, Karayolları Genel Müdürlüğü ile müvekkili arasında imzalanan İşletme Protokolünün ilgili hükümlerinin bilirkişi ve mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerinin birçok kanaldan ihlalli geçiş sorgulaması yaparak yasal takip aşamasına gelmeden borcunu ödeme imkanına sahip olmasına rağmen davalı tarafça süresi içerisinde ihlalli geçişlere ilişkin geçiş ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle davalının ceza bedellerinden de sorumlu olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, raporun hükme elverişli olmadığını, raporda ifade edilen CD'nin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu hususu rapora karşı itiraz dilekçelerinde ifade etmelerine rağmen CD tebliğ edilmeden ve incelenme imkanı sağlanmadan adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakları kısıtlanarak karar verildiğini, rapordaki tespitlerin neye göre yapıldığı, hangi ihlalli geçişler yönünden HGS kayıtlarının olmadığı hususlarının net bir şekilde ortaya konmadığını, davacı tarafından sunulan ihlalli olduğu iddia edilen geçişlere ilişkin kamera görüntülerinin incelenmediğini, ve raporda ihlallerin hangi gişelerden yapıldığı ve yansıtılan ücretlere istinaden uygulan cezaların ve faizin hangi gişeler arasındaki mesafeden yapıldığı bilgisinin yer almadığını, Yerel mahkeme tarafından sistemin otomatik ücretlendirme yaptığı ve müdahale imkanının bulunmadığı gerekçesi hatalı olup sisteme müdahale edilememesinin her daim doğru çalıştığını ispata yeterli olmadığını, bilirkişi raporuna karşı sair itirazlarının değerlendirilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

 İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır.Dava, otoyol geçiş ücreti ödenmeksizin geçiş yapıldığı iddiası ile geçiş ücreti, ceza tutarı, işlemiş faiz ve KDV'nin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E sayılı dosyası ile davacı tarafından 27/09/2018 tarihli takip talebi ile 82.651,70 TL asıl alacak (geçiş ücreti-para cezası), 12.636,72 TL faiz, 2.274,65 TL KDV olmak üzere toplam 97.563,07 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafça 04/10/2018 tarihli dilekçe ile yetki ve borca itiraz edildiği, yetki itirazının davacı tarafından kabul edilmesi üzerine dosyanın tevzi edildiği İstanbul Anadolu ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyasından davalıya yeniden ödeme emri gönderildiği ve 30/11/2018 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun 06/12/2018 tarihinde süresi içerisinde borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, davanın İİK'nın 67.maddesi uyarınca yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.İhlale konu araçların HGS/OGS kayıtlarının olup olmadığı yönünde Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda; ... ve ... plakalı araçların HGS abonelik kaydının bulunmadığı, ... plakalı araçların HGS abonelik bilgisi ve banka geçiş hareketlerinin CD olarak gönderildiği bildirilmiştir. Mahkemece Elektronik Mühendisi bilirkişiden alınan raporda özetle; -Dava konusu araçların 1727 adet ihlalli geçiş yaptığı,-... plakalı aracın ihlalli geçişlerinin 31/01/2017-07/02/2017 arası olduğu ancak HGS kayıt tarihinin 29/03/2017'den itibaren başladığı, ... plakalı aracın ihlalli geçişlerinin 28/02/2017-19/07/2017 arası olduğu ancak HGS kayıt tarihinin 27/11/2017'den itibaren başladığı, bu nedenle ... plakalı araçların ihlalli geçiş yapılan tarihlerde KGM'nin verdiği HGS dökümlerine göre HGS kayıtlarının olmadığının tespit edildiği, -... plakalı aracın ihlalli geçişlerinin 24/12/2017-04/09/2018 arası olduğu, 14/01/2018 tarihine kadar olan geçişlerde HGS kayıtlarının olduğu ancak 15/01/2018 tarihinden sonra HGS hareketlerinin olmadığı,-... plakalı aracın ihlalli geçişlerinin 31/01/2017-29/07/2018 arası olduğu, 31/01/2017 tarihinden 18/09/2017 tarihine kadar HGS ürününün aktif olduğu, 31/01/2017 tarihinde bir adet geçişe ait ekstrenin bulunduğu ve 18/09/2017 tarihinde işbu HGS etiketinin iptal edildiği,-... plakalı aracın OGS hesabının bulunduğu, işbu hesap dökümü için 12/03/2020 tarihinde ... Bankası nezdinde yerinde inceleme yapılarak işbu plakaya ait OGS dökümlerinin alındığı, -Dava konusu araçların geçiş tarihleri esnasında HGS/OGS ürünlerinin olmaması halinde "KAYIT YOK," -HGS/OGS ürünlerinin bulunması halinde; Geçiş anında yeterli bakiyeye haiz ise "YETERLİ", -Geçiş anında yeterli bakiyeye sahip olmamasına rağmen geçiş tarihinden sonraki 15 günlük zaman dilimi içinde yeterli bakiyeye erişmesi halinde "GEÇİCİ YETERSİZ" -Geçiş anında ve sonraki 15 günlük zaman dilimi içinde yeterli bakiyeye sahip olmaması halinde "YETERSİZ" tespitiyle dava konusu araçların geçişlerinin bakiye hesap cetveli ile CD halinde dosyaya sunulduğu, -"YETERLİ" bakiyeye sahip araçların dava konusu ihlalli geçişler toplam bedeli olan 5.577,90 TL'den sorumlu olduğu, işbu geçişlerin ihlal içermemesinden ötürü cezai işlemden sorumlu tutulamayacağı,-"KAYIT YOK" ve "YETERSİZ" tespiti yapılan araçların dava konusu ihlalli geçişler toplam bedeli olan 9.016,90 TL (1.100,30 + 7.916,60) ve cezai işlem bedeli olan 36.067,60 TL (4 X 9.016,90) dahil toplamda 45.084,50 TL'den sorumlu olduğu, -"GEÇİCİ YETERSİZ" tespiti yapılan araçların dava konusu ihlalli geçişler toplam bedeli olan 2.194,50 TL'den sorumlu olduğu, cezai işlem bedeli olan 8.778,00 TL (4 X 2.194,50) 'den sorumlu olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.

 

İstinaf sebeplerinin incelenmesi;Savunma hakkı, Anayasanın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır. İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28/02/2018 tarihli 2017/21-1721 E. 2018/345 K. sayılı ilamında; "...01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27'nci maddesi (Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 73'üncü maddesi) uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Buna göre mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukuki dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukuki dinlenilme hakkı verilmesi anayasal bir haktır. Anayasamızın 36'ncı maddesine göre teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı, hukuki dinlenilme hakkını da içermektedir. Yine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nde de hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. ...Hukuki dinlenilme hakkı olarak maddede ifade edilen ve uluslararası metinlerde de yer bulan bu hak, çoğunlukla "iddia ve savunma hakkı" olarak bilinmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, iddia ve savunma hakkı kavramına göre daha geniş ve üst bir kavramdır. Bu hak, yargılamanın tarafları dışında, müdahiller ve yargılama konusu ile ilgili olanları da kapsamına almaktadır. Her yargılama süresi kendi hakkıyla bağlantılı ve orantılı olarak bu hakka sahiptir. Hakkın temel unsurları maddede tek tek belirtilmiş, böylece uygulamada bu temel yargısal hak konusundaki tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.Bu hakkın ikinci unsuru, açıklama ve ispat hakkıdır. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanırlar. Bu durum "silahların eşitliği ilkesi" olarak da ifade edilmektedir.Bu hakkın üçüncü unsuru, tarafların iddia ve savunmalarını yargı organlarının tam olarak dikkate alıp değerlendirmesidir. Bu değerlendirmenin de kararların gerekçesinde yapılması gerekir (bkz. 6100 sayılı HMK'nın Hükümet Gerekçesi madde 32).Hukuki dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değildir. Tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukuki korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukuki uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır. Hukuki dinlenilme hakkına aykırılık bir istinaf gerekçesi ve temyizde de bozma sebebidir. Hakkın ihlalinin niteliğine göre, yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilebilir. Ayrıca adil yargılanma ihlali çerçevesinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulabilir. Kanunda da açıkça belirtildiği gibi hukuki dinlenilme hakkının temel üç unsuru bulunmaktadır (6100 sayılı HMK madde 27/2).Bunlardan ilki “Bilgilenme hakkı” dır. Buna göre, hak sahibinin kendisi ile ilgili yargılama ve yargılamanın içeriği hakkında tam bir şekilde bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Bilgilenme hakkı, gerek karşı taraf gerekse yargı organlarının işlemleri ve dosya kapsamına girip yargılamayı etkileyen her şeyi kapsar. Tarafın bilgi sahibi olmadığı işlemler, belge ve bilgiler yargılamada esas alınamaz. Bilgilenmenin şekli bakımından, hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalı, ilgilinin bilgilenmesi şeklen değil, gerçekten sağlanmaya çalışılmalıdır. Özellikle tebligat ve davetiye kurallarının uygulanmasında özen gösterilmelidir. Usulüne uygun tebligat yapılmadan, davetiye çıkarılmadan, tefhimi mümkünse tefhim gerçekleşmeden yapılan işlemler taraflar bakımından sonuç doğurmaz. Taraflardan gizli yargılama yapılamayacağı için, yargılamaya dahil olan her işlem bakımından taraflar, dosyanın korunması ve yargılamanın sağlıklı yürütülmesi dışında bir sınırlamaya tabi olmadan tam olarak bilgilenme hakkını kullanabilirler. Bu sınırlamalar da bilgilenme hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte olmayıp sadece kullanılmasını yargılamanın sağlıklı işlemesi için belirli kurallara bağlamak şeklinde olabilir. Tarafların bilgisine açık olmayan hiçbir husus hükme esas alınamaz....Yetkili makamlar tarafından bir takım hukuki işlemlerin, bunların hukuki sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kimselere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin de usulüne uygun şekilde yapıldığının belgelenmesi olarak tanımlanan tebligat, Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının, daha da özelde hukuki dinlenilme hakkının tam olarak kullanılması ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır. Bir davada davalının, davacının açmış olduğu davadan haberdar olması, davaya cevap vermesi ve hatta cevap süresinin işlemeye başlaması için dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekir. Aksi durumun, ilgilinin hak arama hürriyetini kısıtlayacağına şüphe yoktur. Aslında hemen her hukuksal işlemin tebligat ile sonuç doğuracağını söylemek mümkündür."Bilirkişi raporunun eki mahiyetinde olan ve dosya kapsamında yer alan CD'nin davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki beyan ve talebine rağmen tebliğ edilmediği anlaşılmakla, bu durum adil yargılanma hakkının ihlali mahiyetindedir. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun'un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında "(1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. (Ek cümleler: 1/7/2022-7417/53 md.) Bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere, ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde, idari para cezasının tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın, geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin bir katının idari para cezası olarak ödenmesi halinde idari para cezası bir kat verilmiş sayılır ve bu ceza için ayrıca tebligat yapılmaz. Bu takdirde idari para cezasından 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan indirim hükmü uygulanmaz." (25/05/2018 tarihli 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile "on" ibaresi "dört" şeklinde değiştirilmiş, yine 05/07/2022 tarihli 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7417 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 53. maddesi ile yukarıdaki cümle eklenmiştir)3. fıkrasında "Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.",

  1. fıkrasında "4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) (…) (Ek cümleler: 1/7/2022-7417/53 md.) Bununla birlikte, bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlerden, ödemekle yükümlü oldukları geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin bir katı ceza tahsil edilir. Ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beşinci günden sonra ise geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza, araç sahibine ücret toplama sistemlerinde tanımlı olan bilgiler doğrultusunda, en az on beş gün önceden kısa mesaj, e-posta, ihbarname, e-devlet bildirimi vb. yöntemlerinden en az biriyle bilgi verilir. Bu tutar genel hükümlere göre tahsil edilir." (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile "on" ibaresi "dört" şeklinde değiştirilmiş, "Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir." şeklindeki ikinci ve üçüncü cümleler yürürlükten kaldırılmıştır.

Yine 05/07/2022 tarihli 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7417 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 53. maddesi ile yukarıdaki cümle eklenmiştir)6. fıkrasında "4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir."7. fıkrasında "Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen yabancı plakalı araçlara uygulanan idari para cezaları için bu fıkrada belirlenen on beş günlük süre beklenmez. (Ek cümle:23/7/2020-7252/9 md.) Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez."25/05/2018 tarihli 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve

6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 30. maddesine eklenen

  1. fıkrada "Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için;

beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır.

25/05/2018 tarihli 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 30. maddesine eklenen Geçici 3. maddesinde "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır." 05/07/2022 tarihli 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7417 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 54. maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 30. maddesine eklenen Geçici 6. maddesinde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kanunun geçiş ücretlerini ödemeden yapılan geçişlere ilişkin olarak verilen veya verilmesi gereken veya bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla ödenmemiş olan para cezaları ve idari para cezaları hakkında Kanunun 30 uncu maddesinin birinci ve beşinci fıkralarının bu maddeyi ihdas eden Kanunla değişik hükümleri uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar red ve iade edilmez." düzenlemesi yer almaktadır.Davacı şirket tarafından geçiş ücretlerinin ve ceza bedellerinin tahsili noktasında uygulanması gereken yasal düzenleme, yasanın 30. maddesinin 5, 6 ve 7. fıkralarıdır. Zira 3. fıkrada düzenlenen tebliğ hükmünün, maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları yönünden geçerli olduğu açıkça düzenlenmiş olup, idari para cezalarının ise Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından verileceği belirtilmiştir. Davacı şirket tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri ve cezalar ise idari para cezası niteliğinde olmadığından bu kapsamda tebliğ zorunluluğu bulunmamaktadır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun'un 30.maddesi ile 05/07/2022 tarihli 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7417 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yeni eklenen hükümler bir arada değerlendirildiğinde; söz konusu geçiş ücretlerinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde cezasız ödeneceği, 15 ila 45 gün içinde ödenmesi halinde geçiş ücretleri ile birlikte 1 kat ceza bedelinin ödeneceği, 45 günden sonra ise geçiş ücretleri ile birlikte 4 kat ceza bedelinin ödeneceği ancak bu bedelin genel hükümlere göre tahsili için en az 15 gün önceden kısa mesaj, e-posta, ihbarname, e-devlet bildirimi vb. yöntemlerinden biriyle bilgi verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.  Davacı şirket tarafından tahsil edilen geçiş ücretlerinin ödenmediği yönünde muhataba tebliğ zorunluluğu mevcut değil ise de ihlalli geçişin, geçiş anında muhataba bildirilmesi, ihlalli geçiş esnasındaki bildirimlerin basılarak davalıya ait araç sürücülerine teslim edildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Zira OSG cihazı/HGS etiketi bulunan araçların, gişelerden geçiş yaptığı esnada geçiş ücretlerinin bakiye olmaması yada başka bir nedenle tahsil edilemediğinin, nakit/kart ile ödeme yapılmadığının ve ödeme yapmaksızın geçiş yapılması sebebiyle 15 gün içerisinde cezasız ödeme yapma imkanına sahip olduklarının davalı tarafça bilindiği ancak ödeme yapılmadığı yönündeki davacı iddiası ile geçiş ücretleri ve cezaların muaccel olduğu tarihin bu şekilde belirlenmesi mümkündür. Yine geçiş anında tahsilat yapılmamış ise bu durumun bankadan mı yoksa davacının kullandığı HGS/OGS sisteminden mi kaynaklandığı, bakiyenin belli bir limit altına düşmesi halinde otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, geçiş anında bakiye yetersiz kalırsa sonradan yapılan yükleme ile geçişten itibaren 15 gün içerisinde tahsilat yapılıp yapılmadığı/tahsilatın mümkün olup olmadığı, sonradan yükleme yapılmış ise geçiş bedellerinin tahsil edilememesinin sebebinin ne olduğunun da belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu yukarıda özetlenmiş olup, bir kısım araçların HGS etiketi olmadığı, bir kısmına ihlalli geçişlerden sonra etiket alındığı, bir kısmının bazı geçişlerinin ihlalli olduğu, bir kısmının HGS etiketlerinin bulunduğu belirtilmiş ise de raporda ayrıntılı olarak her bir araç ve ihlalli geçiş yönünden ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gibi rapora ek olarak sunulan CD incelendiğinde ise söz konusu hususların yeterli açıklıkta olmadığı anlaşılmaktadır.Ayrıca bilirkişi raporuna ekli CD'nin, davacı tarafından ihlalli geçişlere ilişkin sunulan CD'nin ve Karayolları Genel Müdürlüğünden gönderilen CD'nin, inceleme imkanı sağlayacak şekilde fiziki olarak yazdırılarak dosyaya alınmaması da eksikliktir.Yine ihlale konu araçların HGS/OGS etiketlerinin olduğu ve otomatik yükleme yapıldığı davalı tarafça belirtilerek ilgili kayıtların celbi istenilmesine rağmen davalı vekiline her bir araç yönünden bağlı olduğu banka/PTT ve hesap numaraları sorularak, ilgili bankalardan yada PTT'den ihlalli geçiş tarihleri itibariyle geçiş ve bakiye kayıtlarının celbi ile söz konusu etiketler yönünden otomatik yükleme talimatı olup olmadığının sorulmaması hatalıdır. Dava konusu ihlalli geçişlere ilişkin geçiş ücretlerinin geçiş anında tahsil edilemediğinin davalı tarafça bilindiği ve 15 gün içinde tahsil edilememesinin davalıdan kaynaklandığının tespiti halinde 15 günlük süre sonunda temerrüt oluşacağından, mahkemenin "takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediği" yönündeki gerekçesi de yerinde görülmemiştir. Bu durumda anılan eksiklikler giderildikten sonra uzman bankacı ve bilgisayar mühendisi bilirkişi heyetinden davacıya ait sistem ile davalı HGS/OGS kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, ihlalli geçiş yaptığı iddia olunan araçların HGS/OGS sistemine kayıtlı olup olmadığı, her bir geçiş yönünden, geçiş anında yeterli bakiyelerinin olup olmadığı, bakiye yeterli olması durumunda geçiş ücretinin niçin sistemden tahsil edilemediği, bakiye yeterli değilse otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, otomatik yükleme yapılmış ise geçişten itibaren 15 gün içerisinde davacı tarafça tahsilat yapılıp yapılmadığı/tahsilatın mümkün olup olmadığı hususlarında denetime açık ve hükme elverişli bilirkişi raporu alınmalıdır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1.a.6 bendi uyarınca kararın kaldırılması ve Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/423 E. 2020/376 K. sayılı 17/09/2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,4-Taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/01/2024

Takvim
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.104738.2574
Euro43.803643.9791